Ergen Bireylerde Sosyal Medya Kullanımı

Dünya çapında teknolojinin gelişmesi ve değişmesiyle birlikte internete ulaşmak daha kolay bir hal almıştır

Klinik Psikolog Tuğba KOÇ

7/14/20243 min read

Ergen Bireylerde Sosyal Medya Kullanımı

Dünya çapında teknolojinin gelişmesi ve değişmesiyle birlikte internete ulaşmak daha kolay bir hal almıştır

İnsanların özellikle interneti kullanmasında ki amaçların başında sosyal medya gelmektedir. Sosyal medya; insanların duygu ve düşüncelerini, deneyimlerini, hayata bakış açılarını, sosyal ilişkilerini, aktivitelerini yazılarla veya fotoğraflarla paylaştığı online bir platform olarak tanımlanabilir. Sosyal medya, paylaşım yapmanın yanı sıra eğlenceli içerikleri izleme işlevi de görmektedir. Paylaşımların yapıldığı ve içeriklerin takip edildiği sosyal medyaya ulaşımın çok kolay bir hale gelmesiyle birlikte, günümüz ergen bireylerinin de ister istemez dijital neslin bir parçası olduğunu söylemek mümkün.

Ergenlik dönemi, yapısı itibariyle sosyal ilişkilerin çok önemli hale geldiği, deneme ve yanılma yöntemiyle yeni arkadaşlıkların edinildiği ya da arkadaşlıkların bittiği bir dönemdir. Bu dönemin en önemli görevlerinden biri de arkadaşlık ilişkilerinin nasıl başlatıp nasıl sürdürüleceğine ilişkin sosyal becerilerin kazanılmasıdır. Sosyal medyanın içine doğmuş olan ergen bireyler, bu görevden kaçınabilmekte ve tüm yaşamını sosyal medya üzerinde geçirebilmektedir. Ergen bireylerin sosyal medyayı sık kullanması ve nerdeyse bağımlı hale gelmeleri bazı sorunları da beraberinde getiriyor. Uyku problemleri, akademik başarıda düşüş, benlik saygısında azalma, depresyon ve kaygı bu sorunların başında gelmektedir.

Ergen bireylerin bulundukları dönem sebebiyle,

Yaşadıkları içsel çatışmalar, bedenleri ve sosyal yaşantılarında ki değişimlere ayak uydurmaya çalışmaları, duygusal problemler, akademik hayatlarında yaşadıkları sorunlar ve bunun gibi birçok problemle baş edebilmek için interneti araç olarak kullandıkları düşünülmektedir. Sosyal medya (instagram, twitter, you tube, tik tok) bu anlamda en çok tercih edilen platformların başında gelmektedir. Özellikle ebeveynleri tarafından duygusal olarak destek görmeyen, kendini yalnız hisseden, problemlerle baş etmekte güçlük çeken, sosyal çevresi dar olan ergen bireylerin, online platformlara daha fazla yöneldikleri düşünülmektedir.

Ergenlik döneminde yaşanan en önemli durumlardan biri de benlik algısında çalkantılar yaşanıyor olmasıdır. Bu durum gayet normaldir ancak bu dönemde sosyal medyayı sık kullanmak ve sosyal medyayı bir kaçış aracı olarak görmek, ergen bireyin benlik algısında olumsuz etkilere sahip olabilmektedir. Benlik algısı, bireyin kendini nasıl tanımladığıyla ilişkili olan bir kavramdır. Bireyin benlik algısının oluşmasında içinde yetiştiği aile, arkadaş çevresi, okulu, öğretmenleri, akrabaları önemli bir yere sahiptir. Ergen bireylerin bu ilişkilerden uzaklaşarak zamanının büyük bir kısmını sosyal medyada geçiriyor olması benlik algısında olumsuz sonuçlara yol açabilir. Özellikle sosyal medyada paylaşılan ‘’kusursuz ve mükemmel’’ hayatlar, herkesin çok mutlu ve iyi olduğu, ‘’mükemmel’’ vücut hatları ve yüzler, sosyal aktivitelerin paylaşıldığı bir platformda sürekli vakit geçiren ergen birey, kendisinin ne kadar mutsuz ve işe yaramaz olduğuna dair inançlar geliştirerek benlik algısında kendini değersiz ve yetersiz bir konumda görmesine neden olabilir.

Olumsuz benlik algısı,

Beraberinde benlik saygısında azalmayı da getirmektedir. Benlik saygısı, bireyin kendine karşı duyduğu sevgi ve güveni, kendini olduğu gibi kabul etmesi, kendini her hali ile değerli hissetmesi ile ilgili bir kavramdır. Bu anlamda kişinin ‘’gerçek benliği’’ yani gerçekte kendini olduğu gibi kabul etme ve sevme kavramı devreye girmektedir. Eğer kişi gerçek benliğini yani sahip olduğu benliği kabullenemiyorsa ve daimi olarak ‘’ideal benlik’’ (sahip olmak istediği benlik) peşindeyse benlik saygısı olumsuz etkilenir. Sosyal medyada mükemmel aile ve arkadaşlara sahip olan, her anlamda ‘’kusursuz’’ bir hayat biçimi sunan paylaşımlar ve içerikler, kişinin gerçekte olduğu benliği beğenmeyerek her zaman ideal benliğin peşinde olmasına neden olabilir. Gerçek benliğini kabullenemeyen ve hep ideal benliğin peşinde olan ergen birey, yoğun depresif belirtiler gösterebilir.

Bu anlatılanlardan, ‘’ergen bireylerin sosyal medya kullanması tamamen olumsuzdur’’ anlamını çıkarmamak gerekir. Ergen bireylerin belli düzeyde sosyal medya kullanıyor olması, arkadaşlarıyla iletişim içinde olmaları ve eğlenmeleri açısından faydalı bile olabilir. Ne zaman ki birey, gerçek hayattan uzaklaşıp sanal dünyada uzun zaman geçirmeye başlarsa ve günün büyük bir bölümünü bu platformlarda geçirirse o kadar olumsuza doğru bir gidiş söz konusu demektir.