Ebeveynliğe Geçiş Süreci

Toplumun en belirgin ve en önemli hedeflerinden birisi bedensel ve ruhsal açıdan sağlıklı bireyler yetiştirmektir

Klinik Psikolog Tuğba KOÇ

7/14/20243 min read

Ebeveynliğe Geçiş Süreci

Toplumun en belirgin ve en önemli hedeflerinden birisi bedensel ve ruhsal açıdan sağlıklı bireyler yetiştirmektir

Bu nedenle kişiliğin oluşmaya başladığı ve bilişsel yeterliliklerin öğrenildiği ilk yer olan aileye önemli görevler düşmektedir. Yenidoğanın sağlıklı gelişimi için gerekli olan uygun ortamın sağlanması, nitelikli ebeveyn-çocuk ilişkisi kurulması önemlidir. Ancak özellikle ilk defa çocuk sahibi olacak ebeveynler için bir geçiş dönemi söz konusudur.

Ebeveynliğe geçiş döneminde anne ve babaları hem bireysel hem de çift olarak bazı değişimler beklemektedir. Bu değişimler arasında en çok dikkat çekenler ise görevlerin paylaşımı, boş zaman etkinlikleri ve yakınlıkla ilgilidir.

Hamilelikle birlikte ebeveyn olma sürecine ilk adımı atan anne-babalar, yeni görevler ve sorumluluklarla yüzleşir. Her ne kadar cinsiyet rollerinde değişimler olsada günümüzde hala doğum sonrası bebekle ilgili görevleri yoğun olarak kadınların üstlendiği bilinmektedir. Bu süreçte artan masraflar nedeniyle erkeklerin de işine yaptığı yatırımlar artmaktadır. Fiziksel olarak değişim yaşayan ve anne sütüne muhtaç bir bebeğe sahip olan kadın için ise bir süreliğine inziva gereklidir.

Ancak bu inziva sırasında kadına sağlanan desteğin az olması, düş kırıklığı ve hoşnutsuzluk hissetmesine neden olabilir. Erkekler günün büyük bir kısmını iş yerinde geçirdikleri için eve geldiklerinde dinlenmeyi tercih edebilir ya da bebekle ilgili kısımda sadece sevgi veren rolü üstlenebilmektedirler. Kadınlar açısından bu süreçte sadece bebeğe bakım veren rolü olmadığı aynı zamanda ev işlerinde de sorumluluklarının arttığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu yüzden görev paylaşımının ortaklaşa yapılması önemlidir. Çünkü bu süreçte bebek bakımında baba katılımının olması hem çiftler arasındaki ilişki hem bebek açısından oldukça kıymetlidir.

Bebek bakımında baba katılımının yüksek olmasının, çiftler arasındaki evlilik doyumunu artırdığı bilinmektedir. Ayrıca yeni bir üyenin dünyaya gelmesiyle birlikle birçok değişim yaşayan kadının, bebeğine karşı ‘’yabancılık’’ çekebileceği bilinen bir gerçektir. Baba katılımı ne kadar fazla olursa annenin yaşadığı yoğun duygu değişimleri ve yabancılık hissi de o denli azalacaktır. Baba katılımı, eşler arasında geçen zamanı artırdığı için evlilik ilişkilerini de olumlu yönde etkilemektedir.

Ebeveyn olma sürecinde değişikliğin yaşandığı bir diğer alan ise boş zaman değerlendirmeleridir

Yeni bir çocuğun dünyaya gelmesiyle birlikte ebeveynler, artan sorumluluklar nedeniyle bireysel olarak kendilerine, çift olarak birbirlerine, arkadaşlarına ve akrabalarına ayırdıkları zaman ve paylaşım zayıflamaktadır. Bunun sebebi yeni ebeveynlerin geçmişe oranla daha az boş zamanlarının olması ve bu boş zaman diliminde yapılan etkinliklerin sınırlı olmasıyla ilgilidir.

Eşlerin baş başa geçirdikleri vakitler bebek doğmadan öncesine kıyasla azalmıştır. Yani eşlerin arasındaki yakınlık derecesi de bu değişim sürecinde etkilenen alanlardan birisi haline gelmiştir. Özellikle cinsel yakınlaşmada kısıtlılık söz konusudur. Cinselliğe olan ilgi eskiye kıyasla azalmıştır. Bu durumun hem fizyolojik hem psikolojik birçok nedeni bulunmaktadır. Bebek doğumundan sonra yaşanan uykusuzluk ve genel olarak yaşanan yorgunluk cinsel isteğin azalmasına neden olabilir. Ayrıca yeni doğum yapan kadın, fiziksel olarak kendisini eskisi kadar çekici bulmayabilir ve bu nedenle cinsel birleşmeye karşı isteksiz olabilir.

Yeni ebeveynlerin unutmaması gereken nokta şu; bu sadece bir süreç. Değişimin yaşandığı her süreçte bazı zorlukların yaşanması olağandır ancak bu zorluklar hayat boyu kalıcı değildir. Uyum süreci tamamlandıktan sonra ebeveynler eski düzenlerine yavaş yavaş dönmeye başlayacaktır.

Bu sürecin daha kolay geçmesi için ebeveynliğe önceden hazırlanmak, ebeveynlik sırasında kendilerini nelerin beklediğini öğrenmek ve belli düzeyde ebeveyn becerileri kazanmak önemlidir. Bu hazırlıklar ebeveynlerin hem kendilerini geliştirmeleri hem de bu süreci saha sağlıklı atlatmaları açısından faydalı olacaktır.